Higgs bozonu, ya da bilinen diğer adıyla ifade etmek gerekirse; "tanrı parçacığı"nın varlığına dair ilk hipotezler 1964'lü yıllarda ingiliz teorik fizikçi peter ware higgs tarafından varlığı öngörülen, daha sonra cern Laboratuvarlarında varlığı kanıtlanan bağ doku parçacığına verilen ad.
Gözlem ve deneyler yolu ile maddenin kapalı bir sistem içerisindeki döngüsü ışığın yoğunlaşması ile kütleye, kütlenin yoğunlaşması ile ışığa doğru evrilmeyi içerir.
Yeryüzünde ışığın kütleye dönüşümünü ışık-canlı organizmaya dönüş-canlı organizmanın çözülüşü ve canlı hayatın dönüşümüne kaynaklık edeceği yeni bir kütle haline dönüşüm olarak gözlemleriz. Oysa dünya dışı uzayda yukarıda sıraladığımız bu döngüden farklı bir şekilde gerçekleşen ışık-kütle dönüşümü yani maddenin dalga halinden katı kütle dönüşümünü içeren işleyiş içerisinde hareket ettiğini, ve bu işleyişin yeryüzündeki dalga-parça dönüşümü hızından daha etkili bir biçimde işleyerek dünya dışı uzayı dolduran madde yoğunluşması olduğunu gözlemleriz.
Higgs bozonu teorisi basit olarak dünya da ve dünya dışı uzayda gerçekleşen madde döngüsü aşamasında atom ve atomaltı parçacıkları birbirine bağlayan ayrı bir atomaltı parçacığın olması esasına dayanıyordu. Maddenin yoğunlaşması macro anlamda gözlemleniyor olsa da mikro yani atomaltı parçacık boyutunda gözlemlenemiyordu.
Cern laboratuvarında yapılan deney sonucu bu parçacığın peter ware higgs tarafından teorik olarak ortaya atılan varlığı kanıtlanmış oldu.
Gözlem ve deneyler yolu ile maddenin kapalı bir sistem içerisindeki döngüsü ışığın yoğunlaşması ile kütleye, kütlenin yoğunlaşması ile ışığa doğru evrilmeyi içerir.
Yeryüzünde ışığın kütleye dönüşümünü ışık-canlı organizmaya dönüş-canlı organizmanın çözülüşü ve canlı hayatın dönüşümüne kaynaklık edeceği yeni bir kütle haline dönüşüm olarak gözlemleriz. Oysa dünya dışı uzayda yukarıda sıraladığımız bu döngüden farklı bir şekilde gerçekleşen ışık-kütle dönüşümü yani maddenin dalga halinden katı kütle dönüşümünü içeren işleyiş içerisinde hareket ettiğini, ve bu işleyişin yeryüzündeki dalga-parça dönüşümü hızından daha etkili bir biçimde işleyerek dünya dışı uzayı dolduran madde yoğunluşması olduğunu gözlemleriz.
Higgs bozonu teorisi basit olarak dünya da ve dünya dışı uzayda gerçekleşen madde döngüsü aşamasında atom ve atomaltı parçacıkları birbirine bağlayan ayrı bir atomaltı parçacığın olması esasına dayanıyordu. Maddenin yoğunlaşması macro anlamda gözlemleniyor olsa da mikro yani atomaltı parçacık boyutunda gözlemlenemiyordu.
Cern laboratuvarında yapılan deney sonucu bu parçacığın peter ware higgs tarafından teorik olarak ortaya atılan varlığı kanıtlanmış oldu.