Müslümanlar, 7. yüzyılda hazreti muhammed tarafından kendisine gelen vahiylere göre ilke ve kurallar bütünü oluşturulmuş islâmiyet inancına mensup topluluğa verilen ad. müslümanlar genellikle kalkınmamış ya da kalkınamamış ülkelerde yaşayan ve dünya nüfusunun yüzde 23'ünü oluşturan yoğunluğa sahiptir.
tarihsel sıralamaya göre musevilik, hristiyanlık ve islâmiyet'te arap yarımadası olarak adlandırılan orta doğu coğrafyası'nda doğmuştur. 7. yüzyılda ortaya çıkan islâmiyet musevilik ve hrıstiyanlık ile karşılaştırıldığında kendi içinde en fazla bölünmüş olan semavi din inancı olarak yer eder.
hazreti muhammed'in 8 haziran 632 yılına kadar bütünlük teşkil eden islamiyet inancı, hazreti muhammed'in ölümünden sonra hem sunni inanca mensup mezhepler yönünden hem de halifelik sonrası hazreti ali'nin 10 ekim 680 tarihinde de hazreti ali'nin çocuklarının başına gelenler ile birlikte gelişen köklü ayrılığı teşkil eden şia, sünni ayrılığını yaşamıştır.
ilginç olan şudur ki, üç semavi din tarafından kutsal sayılan topraklarda doğan dinler bir süre sonra yönlerini batıya çevirmiştir. museviliğin yayılmacılıktan çok hakimiyete dayanan yapısından farklı olarak hristiyanlık yayılmacı bir strateji izleyerek batı'da kabul görse de islâmiyet aynı strateji ve kararlılığı sürdürmesine karşın başarısız olmuştur.
tarihsel sıralamaya göre musevilik, hristiyanlık ve islâmiyet'te arap yarımadası olarak adlandırılan orta doğu coğrafyası'nda doğmuştur. 7. yüzyılda ortaya çıkan islâmiyet musevilik ve hrıstiyanlık ile karşılaştırıldığında kendi içinde en fazla bölünmüş olan semavi din inancı olarak yer eder.
hazreti muhammed'in 8 haziran 632 yılına kadar bütünlük teşkil eden islamiyet inancı, hazreti muhammed'in ölümünden sonra hem sunni inanca mensup mezhepler yönünden hem de halifelik sonrası hazreti ali'nin 10 ekim 680 tarihinde de hazreti ali'nin çocuklarının başına gelenler ile birlikte gelişen köklü ayrılığı teşkil eden şia, sünni ayrılığını yaşamıştır.
ilginç olan şudur ki, üç semavi din tarafından kutsal sayılan topraklarda doğan dinler bir süre sonra yönlerini batıya çevirmiştir. museviliğin yayılmacılıktan çok hakimiyete dayanan yapısından farklı olarak hristiyanlık yayılmacı bir strateji izleyerek batı'da kabul görse de islâmiyet aynı strateji ve kararlılığı sürdürmesine karşın başarısız olmuştur.