Rusya, rusya Federasyonu resmi adı ile birleşmiş milletler'e kayıtlı avrasya ülkesi. Federal bir yapıya sahip olan rusya yarı başkanlık sistemi ile yönetilmektedir.
Rusya'nın Başkenti: moskova'dır.
Yüzölçümü bakımından dünyanın en geniş topraklarına sahip (17.100.000 kilometrekare) olan ülkelerden birisidir.
Telefon kodu +7; para birimi rus rublesi'dir.
2017 nüfus sayımına göre rusya 144 milyon 500 bin nüfusa sahiptir.
Yukarıda verdiğimiz genel bilgilere ek olarak eklemeyi gerekli gördüğüm bir iki konuyu da buraya not düşeyim.
Rusya, uzun bir geçmişten buyana çeşitli zamanlarda avrupa'da ortaya çıkan siyasi ve askeri güçler(töton şövalyeleri, napolyon ponapart, nazi almanyası) tarafından -ve hatta japonya ile asya da buna dahildir- en yıkıcı saldırıları almışsa da bir türlü fethedilememiş bir ülkedir.
Rusya'ya yapılan bu saldırıların hitler almanyası'nı içeren etabında o günün sovyet yapılanmasına göre 13 (onüç) tane sovyetler birliği ekonomisi'nin -mesele sadece ekonomik düzlemde ele alınamayacak kadar elzem olsa da- battığı bilinmektedir. Savaşın şiddeti ile 24 milyon insan kaybının yaşanmış olması da ayrı bir hazin gerçekliği içerir.
1917 yılında gerçekleşen "ekim devrimi", onlarca emperyalist ülkenin ekonomik ve askeri lojistik işbirliği ile donanmış beyaz orduya karşı verilen savaşın yarattığı "iç çatışmalar (!)", ve "sosyalist ekonominin inşası" süreci rusya'yı sürekli bir ölüm kalım çizgisinde varlığını sürdürmek zorunda bıraktı.
Kol emeğine bağlı ekonomik modellerin tarihsel misyonunu yitirmesi sonucu, sovyet sistemi'nin kendini politik olarak yenileyememesinin yarattığı siyasi etki nedenleriyle sovyet sistemi'nin dağılması ve beraberinde yeni bir ekonomik yapılanmaya duyulan ihtiyaç için uğraşırken, sovyetler birliği'ni oluşturan ülkelerin milliyetçi siyasi çizgileri ile siyasi ve askeri çatışmalar yaşamamak adına bağımsızlıklarını tanıma yoluna gitti.
Avrupa birliği (ab) ve amerika birleşik devletleri (abd) etkisi ile ayrılan bu ülkelerin birçoğu rusya için tehdit oluşturacak anlaşmalara imza attığını da buraya not düşelim.
Geçtiğimiz bu özet üzerinden asıl ifade etmek istediğimiz şey 'amerika birleşik devletleri (abd) kendi çıkarlarını korumak adına ekonomik ve askeri bağımlılık anlaşmaları yaptığı ülkelere -bu ülkelerin ekonomilerini içten içe kavuran sömürü anlaşmalarını da ekleyelim- karşı her gün tahammülü zor anlaşmalar ve insanım diyenin yüzünü kızartacak açıklamalar yaparken, acaba rusya ve çin gibi ülkeler olmasa neler yapardı.' Sorusunu sormaktır.
Rusya'nın Başkenti: moskova'dır.
Yüzölçümü bakımından dünyanın en geniş topraklarına sahip (17.100.000 kilometrekare) olan ülkelerden birisidir.
Telefon kodu +7; para birimi rus rublesi'dir.
2017 nüfus sayımına göre rusya 144 milyon 500 bin nüfusa sahiptir.
Yukarıda verdiğimiz genel bilgilere ek olarak eklemeyi gerekli gördüğüm bir iki konuyu da buraya not düşeyim.
Rusya, uzun bir geçmişten buyana çeşitli zamanlarda avrupa'da ortaya çıkan siyasi ve askeri güçler(töton şövalyeleri, napolyon ponapart, nazi almanyası) tarafından -ve hatta japonya ile asya da buna dahildir- en yıkıcı saldırıları almışsa da bir türlü fethedilememiş bir ülkedir.
Rusya'ya yapılan bu saldırıların hitler almanyası'nı içeren etabında o günün sovyet yapılanmasına göre 13 (onüç) tane sovyetler birliği ekonomisi'nin -mesele sadece ekonomik düzlemde ele alınamayacak kadar elzem olsa da- battığı bilinmektedir. Savaşın şiddeti ile 24 milyon insan kaybının yaşanmış olması da ayrı bir hazin gerçekliği içerir.
1917 yılında gerçekleşen "ekim devrimi", onlarca emperyalist ülkenin ekonomik ve askeri lojistik işbirliği ile donanmış beyaz orduya karşı verilen savaşın yarattığı "iç çatışmalar (!)", ve "sosyalist ekonominin inşası" süreci rusya'yı sürekli bir ölüm kalım çizgisinde varlığını sürdürmek zorunda bıraktı.
Kol emeğine bağlı ekonomik modellerin tarihsel misyonunu yitirmesi sonucu, sovyet sistemi'nin kendini politik olarak yenileyememesinin yarattığı siyasi etki nedenleriyle sovyet sistemi'nin dağılması ve beraberinde yeni bir ekonomik yapılanmaya duyulan ihtiyaç için uğraşırken, sovyetler birliği'ni oluşturan ülkelerin milliyetçi siyasi çizgileri ile siyasi ve askeri çatışmalar yaşamamak adına bağımsızlıklarını tanıma yoluna gitti.
Avrupa birliği (ab) ve amerika birleşik devletleri (abd) etkisi ile ayrılan bu ülkelerin birçoğu rusya için tehdit oluşturacak anlaşmalara imza attığını da buraya not düşelim.
Geçtiğimiz bu özet üzerinden asıl ifade etmek istediğimiz şey 'amerika birleşik devletleri (abd) kendi çıkarlarını korumak adına ekonomik ve askeri bağımlılık anlaşmaları yaptığı ülkelere -bu ülkelerin ekonomilerini içten içe kavuran sömürü anlaşmalarını da ekleyelim- karşı her gün tahammülü zor anlaşmalar ve insanım diyenin yüzünü kızartacak açıklamalar yaparken, acaba rusya ve çin gibi ülkeler olmasa neler yapardı.' Sorusunu sormaktır.