Peynir, insanın hem doğaya karşı hem de diğer toplumlar üzerinde hakimiyet kurma çabasına katkıda bulunmuş besinlerden birisidir.
Napolyon'un ordularıyla fetihler yapabilmesi için gereken en önemli şey ordu'nun beslenme sorununu çözebilmekti. Bu sorunu çözmek için yaptırdığı araştırmalar sonucu, günümüz konservecilik sektörünün doğumunu sağlamıştır. Konserve sayesinde daha uzun süre dayanan gıdalarla çok daha uzak mesafelere seferler düzenlemek olanaklı hale gelmiştir.
Konserve, Napolyon'a zaferler kazandırmış olsa da, "süngü ile zaferler kazanabilirsiniz ama onun üzerine oturamazsınız" sözü ile anlatılan şey süngü ya da baskı ile iktidar olamazsınız anlamını taşır. Konserve ile zafer kazanmak napolyon'a iktidarda kalmayı da sağlayamamış olsa da, beslenme başta olmak üzere askeri tarih yeniden yazılmak zorunda kalınmıştır.
Konserve ve napolyon örneğinden peynir meselesine dönecek olursak; avcı-toplayıcı aşamadan, konar-göçer tarıma ve konar-göçer tarımdan yerleşik tarıma geçen insan türü tahıl ile elde ettiği gıdaya ek olarak sütten yoğurdu, yoğurttan peyniri üreterek hem ekmeğine katık edeceği bir gıdaya kavuşmuş oldu hem de peynirin süt'e göre daha dayanıklı ve işlevli bir gıda daha uzun süre saklanarak daha zorlu coğrafyalara yerleşim yerleri kurmak adına yolculuklara çıkışını sağladı diyebiliriz.
Peynir, yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen bulgulara göre insanın tarihinde 5 bin yıl öncesine tarihleniyordu.
Yakın dönemde hırvatistan'ın dalmaçya bölgesinde yeralan pokrovnik köyü yerleşkesinde yapılan kazılar sonucu günümüzden 7 bin yıl öncesine tarihlenen bir dönemde peynir üretimi yapılan kaplar ortaya çıkarıldı.
Peynir gibi beslenme maddeleri insanın süt gibi bir hammeddeyi işleyerek "kültür" oluşturduğunu oluşturduğu bu "kültür" sayesinde de tarımsal üretim için çok daha zorlu bir coğrafya olan orta ve kuzey avrupa'ya doğru yayılım gösterdiğini anlamamızı sağlamıştır.
Peynir üretimi, insanlık tarihinde; insanın o güne kadar yaşamında beslenmek ve tüketmek adına sahip olduğu her şeyi yeniden gözden geçirmesini sağlayan önemli bir kilometre taşıdır diyebiliriz.
Haber kaynağı:https://www.sozcu.com.tr/2018/dunya/dunyanin-en-eski-peyniri-rekoru-el-degistirdi-2617611/amp/
Napolyon'un ordularıyla fetihler yapabilmesi için gereken en önemli şey ordu'nun beslenme sorununu çözebilmekti. Bu sorunu çözmek için yaptırdığı araştırmalar sonucu, günümüz konservecilik sektörünün doğumunu sağlamıştır. Konserve sayesinde daha uzun süre dayanan gıdalarla çok daha uzak mesafelere seferler düzenlemek olanaklı hale gelmiştir.
Konserve, Napolyon'a zaferler kazandırmış olsa da, "süngü ile zaferler kazanabilirsiniz ama onun üzerine oturamazsınız" sözü ile anlatılan şey süngü ya da baskı ile iktidar olamazsınız anlamını taşır. Konserve ile zafer kazanmak napolyon'a iktidarda kalmayı da sağlayamamış olsa da, beslenme başta olmak üzere askeri tarih yeniden yazılmak zorunda kalınmıştır.
Konserve ve napolyon örneğinden peynir meselesine dönecek olursak; avcı-toplayıcı aşamadan, konar-göçer tarıma ve konar-göçer tarımdan yerleşik tarıma geçen insan türü tahıl ile elde ettiği gıdaya ek olarak sütten yoğurdu, yoğurttan peyniri üreterek hem ekmeğine katık edeceği bir gıdaya kavuşmuş oldu hem de peynirin süt'e göre daha dayanıklı ve işlevli bir gıda daha uzun süre saklanarak daha zorlu coğrafyalara yerleşim yerleri kurmak adına yolculuklara çıkışını sağladı diyebiliriz.
Peynir, yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen bulgulara göre insanın tarihinde 5 bin yıl öncesine tarihleniyordu.
Yakın dönemde hırvatistan'ın dalmaçya bölgesinde yeralan pokrovnik köyü yerleşkesinde yapılan kazılar sonucu günümüzden 7 bin yıl öncesine tarihlenen bir dönemde peynir üretimi yapılan kaplar ortaya çıkarıldı.
Peynir gibi beslenme maddeleri insanın süt gibi bir hammeddeyi işleyerek "kültür" oluşturduğunu oluşturduğu bu "kültür" sayesinde de tarımsal üretim için çok daha zorlu bir coğrafya olan orta ve kuzey avrupa'ya doğru yayılım gösterdiğini anlamamızı sağlamıştır.
Peynir üretimi, insanlık tarihinde; insanın o güne kadar yaşamında beslenmek ve tüketmek adına sahip olduğu her şeyi yeniden gözden geçirmesini sağlayan önemli bir kilometre taşıdır diyebiliriz.
Haber kaynağı:https://www.sozcu.com.tr/2018/dunya/dunyanin-en-eski-peyniri-rekoru-el-degistirdi-2617611/amp/